
Yaşanabilir bir dünya için, aile, iş, akrabalık, arkadaşlık gibi toplumsal ilişkilerde huzur, güven ve verimin sağlanması iyi erkekler ve iyi kadınların dayanışmasına bağlıdır. Bütün fitne fücur, ifsat ve mağduriyetler, kötü erkekler ve kötü kadınların yardımlaşmasından südur etmektedir.
Özellikle kötü kadınlar doğalarında mevcut masum, yapıcı kıskançlığı hakikatten uzaklıkları ölçüsünde haset kin ve nefrete kolayca dönüştürürler. Değersizlik hisleri ,kompleksleri, ezilmişlikleri, kendilerini fitne, fesatla gerçekleştirmeye iter. İletişimleri ni dedikodu ile sağlamaktadırlar davranış gerekçeleri ise hakikat bilgisine muhalafet etmek, aşağılık duygularını bastırmak, kin, nefret tohumları ekerek iyileri itibarsızlastırmaktır.
Cesaretiniz varsa onlara sır verin bakın! Bilgi çalıp kullanan şeytan gibi hareket edeceklerdir. Çaresiz kaldığınız bir yerde yardım isteyin ölü kurşunlar gibi davranacaklardır.
Ya güce kölelik ederler, ya da fırsatını bulunca köleleştirmek isterler. Faziletsiz insanların getirdiği haberi araştırmadan onların dolduruşu ile masum insanlara kötü zan beslerler, öfke duyarlar
Kötü kadınlar yardımcılarını, yumuşak, duygusal, sınır koyamayan zayıf iradeli erkeklerden seçerler. Sahte tatlı dil, abartılı iltifat, ego şişirme ve samimiyetsiz ilgi ve güçlü kadın profilleri ile onları robot gibi kurarlar. Böylece şerleri sinerji yapmış olur. Bulundukları statü (amir, memur, hoca, patron, işçi) konum (anne, baba, evlat, büyük ebeveyn vs) dezavantajlı grup(yoksul, hasta, yaşlı, öksüz, yetim, kadın, afetzede, göçmen, mülteci) gibi durumları duygu ve vicdan sömürüsü ile istismar ederler. Bu durumlarda yardımcı olmakla, kullanmalarına alet olup kötülüklerine müsaade etmek arasındaki nüans çok önem arz eder, burada vicdandan ziyad insafla hareket etmek adaleti sağlayacaktır. Buradaki ince çizgi gözden kaçırılınca ya sev ya terket davranışları ortaya çıkmakta, dolayısıyla yaş yüzünden kurular yanabilmektedir.
Dayanışan kötü erkek ve kadınların yaptığı tahribat elbette birkaç kişi ile sınırla kalmamakta aile özelinde yaşanan travmalar ve oluşan bilinçaltı bozukluğu, kuşaklar boyu davranış dengesizliğine yol açmaktadır.
Mesela birinci kuşak,eğitimsiz ebevn yada kötüler nedeniyle evlatlarına ayrımcılık, ve şiddet davranışları gösterse 2. Kuşak bunları ilkeler bazında idare edip çocuklarına sevgi şefkat adalet noktasında kusur etmezse bile 3. Kuşak 1. Kuşaktan gelen kötü bilinçaltı ile travmaların oluşturduğu paranoya ile masum ikinci kuşak ebeveynlerine layık oldukları değeri vermekte zorlanmaktada Burada elmalarla armutları karıştırıp iyiler üzerinden kötüleri dövebilmekte ve toptancı zıhnıyetle anne, baba, eş arkadaş gibi rolleri aynı kefeye koyup aynı konum, aynı roldeki iyilere ön yargıya incitmeye ,neden olabilmektedirler.
Sivil toplum kuruluşlarında şahit olduğum çok insan vardı ki, akrabalık ilişkilerinde kötülükte dayanışan birkaç hasedçi kadın ve yardımcıları olan erkekler yüzünden mağdur olmuşlar parçalanan aileler, sağlığını kaybetmiş insanlar, suça itilmiş çocuklar, aldatılan ihanet yaşayan kadınlar, hürmetleri çiğnenen ebeveynler, madde bağımlılığında çözüm arayan insanlar, psikolojik tedavi gören torunlar vardı. Dayanışıp, tek yürek olarak, sorun çözmek, kriz yönetmekle sorumlu ebeveynler kayıtsız, çaresiz, fitnecileri teşhis edememenin basiretsizliğini göstermektedırler.
Ebeveynler birbirlerini itibarsızlaştırarak, kendi ayaklarına kurşun sıkmakta, talim ve terbiyesi ihmal edilen çocuklar yanlış hedef ve dengesiz davranışlar geliştirmektedir. Maalesef toplumsal huzurun sağlanmasında bu sosyal gerçekler göz ardı edilmektedir.
Burada şu soru akla gelebilir:İyilikte dayanışacağımız insanları nasıl tanıyacağız? Burada kök ayraç, samimi, hakikat bilgisine, güzel bir ahlaka sahip, salih amellerle basireti açılmış egosu da dahil, inanç ilkelerine şirk bulaştırmaktan kaçan, dünyevi hırsı, hasedi, kini, nefreti, komleksi olmayan fıtratını koruma mücadelesi veren, fasığın getirdiği haberle fişeklenmeyen erdemli insanlar olmalarıdır.
İyi insanlar kötülerin tuzağına düşüp, onları cüret ettirmezler davranışlarında denge vardır. Fesadçılara sert, ciddi sınır koyucu davranırlar. Aksi taktirde kötülüklerine yeşil ışık yakılmış olur.
Kötüler, Allah-kul, ebeveyn, evlat, kardeş, eş, dost gibi hassas yerlerde fitne çıkarıp ara bozmak için alarmda beklerler çünkü; iradeleri şeytana ipoteklidir, bunların tehlikesini öngöremeyen pasif iyİler, tuzaklarına düşerek iyileri incitebilirler. Desinler için yaşadıklarından hatalarını Allahın değil kulların bilmesinden korkarlar. Hakikatı aramak gibi bir talepleri olmadığı için özeleştiri yapamazlar. Gizli ve açık narsistler. Bunların şerleri birçok bilge insana kemal basamaklarını tırmandırmış filozof olmuşlar; fakat üzülmüşlerdir. Burada stresi yönetmek, takılmamak için tekamül yolculuğnda itici güç ve vesile olduklarını düşünüp onlara teşekkür etmek gerekmektedir.
İyi erkekler ve iyi kadınlar birbirlerinin velisidir. Yüzlerinde temiz yüreklerinden yansıyan ferahlık ve eminlik veren bir aydınlık vardır. Öncelik değerleri olan onur, özsaygı ve temiz fıtratlarını en ufak bir bahaya feda etmezler. İnanç değerleri, iffetleri, hicapları iyilikte dayanışmalarına engel teşkil etmez.
Fitne savardırlar. İnsan doğası, cinsiyet, rol, adalet, mizaç, konum ve insaf gözeterek sorun çözerler, kriz yönetirler. İyi erkekler, iyi kadınlara, kötü erkekler kötü kadınlara kulak kesilir iyilere ifade özgürlüğü vermezler. İyi erkekler önce en yakınındaki iyi kadınlara, nezaket sevgi, şefkat gösterirken, kötü erkekler en yakınındaki, emektar iyileri nankörce atlayıp uzaktaki kötü kadınlara rağbet ederler.
İyilerin dayanışmasında, fıtratı koruma, sevgi, merhamet, şefkat kötülüğü engelleme, inanç ve ahlak ilkeleri hakimken kötülerin işbirliğinde ayrımcılık, kaos, ilkesizlik mağduriyet oluşturma, ekin ve nesli bozma teşebbüsleri ile menfaat ve asabiyet bağları ön plandadır
Yardımlaşan iyilerden olmak duası ile