Underground Edebiyatın Öncü Öncü İsimlerinden Hakan Günday’ın Romanlarınızda felsefi tartışma ve sosyolojik alt metin kendine her daim yer buluyor. Günler geçtikçe kararan bir dünyaya uyanıyoruz. Yazar olarak bu denli ‘karanlık’ bir meselenin kendisini ne kadar değiştirdiğini anlatıyor.

Uzun zamandır aklımda olan bir hikaye ve soruydu Zamir… Bütün macera oturup yazmaya başladığınızda ortaya çıkıyor. Ne tür yokuşlardan inip uçurum kenarlarına geleceğinizi bu noktada görüyorsunuz.Zamir, dünya üzerime yıkılıyormuş gibi yazmak zorunda olduğum bir metne dönüştü. Aslında bir sabah uyandım ve baktım ki dünya zaten üzerime yıkılmış… Bunu sadece tasvir etmek gerekiyordu. Başıma neyin düştüğünü anlamak için yazılmış bir hikaye…